tv programları ‘biz evleniyoruz’

 

TV PROGRAMLARI VE ‘BİZ EVLENİYORUZ’ TÜRÜ YARIŞMALAR

 

 

Biz evleniyoruz türü yarışmaların yarışmacılar ve izleyiciler üzerindeki etkisi konusunda ne söylemek istersiniz?

Oldukça yapay ortamda oluşan birbirini tanıma süreci kalıcı ve sağlıklı beraberliklerin kurulması için uygun değil. Kaldı ki sadece doğal ortamda olmak da yeterli değildir. İnsanların değişik ortamlarda, değişik yer ve zamanlarda verdikleri tepkiler farklıdır. Bir insanın açken, uykusuzken, yorgunken verdiği tepkiler değişir. Aynı insanların tiyatrodaki davranışlarıyla sinemadaki davranışları bile şaşırtıcı düzeyde farklı olabilir. Birbirleriyle bir ömür birlikte yaşama kararını verecek olan insanlar çok değişik koşullar altında birbirlerini tanımak ve zevklerini, alışkanlıklarını, yaşam tarzlarını öğrenmek ve karşıdaki kişiyle ne kadar uyum sağlayabileceklerini test etmeye, öngörmeye çalışmalıdırlar.

Hatta bazen ilginç bir şekilde evlenmeden önce yıllarca birlikte yaşayan ya da yoğun beraberlikler yaşayan insanlar bile “eşim evlendikten sonra çok değişti” derler bize. Bu aslında eşlerinin gerçekten birdenbire değişmiş olmasından değil onların evlilik ortamı ve statüsü içinde birbirlerinin tepkilerini öngörememiş olmalarından kaynaklanır.

Bu tür yarışmalarda ortaya konan para ve diğer ödüller de partnerlerin kendilerini doğal ve gerçek halleriyle ortaya koymalarını engeller. Herkes olması gerektiğini düşündüğü kişi olmaya çalışır onun rolünü ve maskesini takınır.

Diğer yandan katılımcıların ödülü almak için anlaşmalı evliliklere başvurmaları söz konusu olabilecektir.

İnsanların “kolay yoldan” para ve şöhrete kavuşma arzularını kamçılayacak yarışmalar yerine onların bilgileri, yetenekleri ya da yaptıklarıyla yarışacakları, üreterek, yaparak, yararlı olarak gündeme gelecekleri TV programları düzenlemek daha yararlı olacaktır.

Bir toplum mühendisliği uygulaması gibi değil ama TV programları hazırlanırken sadece raiting kaygısı değil aynı zamanda bu programların toplum ve toplumun değişik katmanları üzerinde ne gibi etkiler yapacağını da hesaba katmalıdırlar. Bu temelde de gerekirse gerektiğinde gelişmiş ülkelerde sıkça yapıldığı gibi uzmanlardan profesyonel danışmanlık almalıdırlar.

Akşam eve geldiğimizde ekranın karşısında bizi biraz eğlendirecek ve hoşça vakit geçirtecek programların ne zararı var diye düşünülebilir bazılarımız.. Biz erişkinler için belki böyle ama –bu arada Türkiye’de az erişkin olduğunu da eklemek lazım- ya çocuklar…

Akşam TV ekranlarının karşısına geçen çocuklarımız orada gördükleri starlarla ve star adaylarıyla özdeşleşeceklerdir. Onlar gibi bir günde şöhret olmayı hayal edeceklerdir. Bu o insanların yeteneklerini küçümsemek anlamına gelmemelidir ama bir anne çocuğunun elinden tutup bana getirdiğinde “ders çalışmak istemiyor, okula gitmek istemiyor, manken, futbolcu, şarkıcı olmak istiyor dediğinde çocuğunun bu şekilde motive olmasının nedenleri ve bunun oluşum süreci hakkında da bilgilenmelidir.

Başarının, para kazanmaya endekslendiği bir erişkinler dünyasının varlığını da buna eklersek…