televizyon bağımlılığı

TELEVİZYON BAĞIMLILIĞI

 

TV bağımlılığı ne demektir?

 

Bir alışkanlık nedeniyle kişi günlük işlerini, sorumluluklarını yerine getirmeyi aksatıyorsa ve kendisine zarar verdiğini düşündüğü ve sonradan pişmanlık duyduğu halde bunu yapmayı denetleyemiyorsa söz konusu alışkanlık artık bir bağımlılıktır diyebiliriz.

Bağımlılıkta söz konusu kişi özne konumundan nesne konumuna geriler. Artık yapan ve belirleyen değil belirlenendir.

Televizyona gelelim, adına ister bağımlılık diyelim ister başka bir şey, kesin olan şu; eğer planladığımızdan daha fazla seyrediyorsak bu onu denetleyemediğimiz anlamına gelir.  TV seyretme süremizi denetleyemiyorsak onunla kurduğumuz ilişki sorunlu ve sağlıksız bir ilişkidir.  Ve yapılan araştırmalar birçok kişinin TV seyretme süresini denetleyemediğinin farkında olduğunu ve bundan dolayı gizli bir suçluluk duygusu yaşadıklarını gösteriyor.

Daha çok TV seyretmek, daha az sosyal ilişki, daha az iş-üretim, daha az hareket-aktivite, daha çok şişmanlama anlamına geliyor. Kişi eğer isteyerek ve planlayarak bunu yapıyorsa ve sonuçta diyelim ki 5 saat TV seyrettikten sonra yaptığından, zamanını kullanma biçiminden memnun kalıyorsa bunu bir tercih olarak kabul etmek gerekir. Bu tercihin doğru ve sağlıklı olduğu anlamına gelmez ama sonuçta bir tercihtir. Ama planladığından fazla seyrediyor ve sonrada vaktini boşa geçirdiğini düşünüp hayıflanıyorsa bu bir tür bağımlılık olarak algılanabilir.

Scientific American dergisinin 2002 yılı şubat sayısında TV. Bağımlılığı ile ilgili yapılan bilimsel araştırma bulgularından ilginç sonuçlar yayımlandı. Örnek olarak sanayileşmiş toplumlarda bireyler ortalama olarak günde üç saatlerini televizyon seyretmeye ayırıyorlardı. Böylece 75 yıl yaşayan biri dokuz yılını televizyon karşısında geçirmiş oluyordu. Bu üzerinde düşünülmesi gereken bir bulgudur.

Çocuklarda TV bağımlılığı nasıl oluşur?

Ekran karşısında pasif alıcı konumda kalan kişi bir süre sonra uyanıklığın uykusu diyebileceğimiz bir rehavet içinde kendisini orada gördüğü sanal dünyanın akışına bırakır. Zaman ilerledikçe bir tür hafif uyuşukluk içinde yeni bir şey yapma isteği azalır. Bedensel ve ruhsal olarak daha edilgin ve durgun bir hal alır. Yeni bir iş, aktivite, hareket isteği körelir.

TV seyretmek tek yönlü bir ilişkidir. Zihin tek yönlü bir ilişki içindedir. Kişi TV seyrederken aktif-araştırıcı-sorgulayıcı değil pasif-algılayıcıdır. Zihnin ve bedenin bu şekilde bir alışkanlık edinmesi zamanla daha çok pekişir ve diğer aktif davranışlar azaltılır.

Yani çocuk için söylersek; daha az oyun, daha az hareket, daha az katılım, daha az beceri ve yapıp çatma davranışı, daha az konuşma ve düşünme, daha çok seyretme davranışı ve eğilimi pekişecektir.

 

Çocuğun TV bağımlısı olup olmadığına aileler nasıl karar verebilir?

 

Çocuk ödev ve sorumluluklarını yerine getirmeyi aksatıyorsa, dersleri için, uyku, oyun, dinlenme için yeterince zaman ayıramıyorsa, sosyal ilişkilerini sürdürecek, geliştirecek aktivitelerden uzak kalıyorsa, örneğin hiç arkadaşlarıyla çıkıp oynamıyor, koşmuyor, gezmiyor ve hep kapalı mekânda ve ekran başında zaman geçiriyorsa bu durum artık sağlıklı olmayan bir hal almış demektir.

 

 

Çocuklarının TV bağımlılığı karşısında aile tarafından alınması gereken önlemler nelerdir?

 

Öncelikle şunu bilmek gerekir. Anne babalar kendileri TV seyrederken çocuklarına seyretmemesini söylememelidirler. Çocuk, öğütten çok örnekten etkilenir. Anne babalar, “biz sizin zamanınızdayken”…,diye başlayan cümleler kurmak yerine şimdiki davranışlarıyla örnek olmaya çalışırlarsa sorun azalır.  “Senin dersin, sınavın vs. var, sen git çalış” dediğiniz zaman çocuk derse çalışmak konusunda isteksiz olacak ya da karmaşık duygular hissedecektir. Ama mesela anne babanın “TV. yi kapatalım ve biraz kitap okuyalım dediklerini düşünelim, çocuk bir süre sonra ders çalışmaya ya da kitap okumaya yönelebilecektir. Veya dışarıya çıkıp arkadaşlarıyla oynamayı düşünecektir.

Diğer taraftan TV yi bütünüyle yasaklamak da sıkıcı ve baskıcı bir tutum olacaktır. Özel bazı durumlarda, çocuğun da onayını alarak  TV. yi bir süreliğine bütünüyle kaldırmak da seçeneklerden biri olabilir Ancak çocuğa, kendisiyle konuşup kendisinin onayını da alarak anne babanın önerileri ve çocuğun istek ve tercihlerinin bir karışımı şeklinde belli süreler ve belli programlar için izin vermek daha sağlıklı olabilir.

 

TV bağımlılığına nasıl son verilebilir ve çocuk alternatif olarak hangi alanlara yönlendirilebilir?

 

En etkili yöntem biraz önce de söylediğim gibi anne babanın çocuğa telkinlerini sözlü olarak değil, kendi hayatlarında bizzat uygulayarak ve davranış olarak sergileyerek ortaya koymalarıdır.

Bu dolaylı telkin doğrudan olandan çok daha etkilidir.

Evde TV daha az açılmalı. Belli programlar seçilerek,  izlemede bir tercih alışkanlığı oluşturulmalı, ortak aktiviteler ya da bir aradayken bireysel etkinlikler için zaman ayrılmalıdır.

Örneğin birlikte kitap okuma, çocuk küçükse ona masal anlatma veya masal okuma, çocuklara nitelikli beraberlik için zaman ayırma, onun istek ve ihtiyaçlarını konuşma ve değerlendirme…

Çocuğun boş zamanlarını daha verimli kullanabilmesi için ilgi duyduğu alanlara yönlenmesi için teşvik etme, örneğin bir müzik aletini çalmasını dinleme, bir soruyu cevaplamasına veya problemi çözmesine eşlik etme, yaptığı resim hakkında yorum ve değerlendirme yapma vs. çocuğun TV. seyretme dışındaki etkinliklere yönelmesini kolaylaştıracaktır

 

 

 

 

Psikiyatr Dr. Gıyasettin EKİCİ

ADATERAPİ Psikiyatri Merkezi Koordinatörü