OKUL FOBİSİ (KORKUSU)

OKUL KORKUSU

Okulların yeniden açılmak üzere olduğu bu günlerde anne-babaların (velilerin) karşılaşmaları muhtemel bazı sorunlar konusunda bilgilerimizi sizinle paylaşmanın yararlı olacağını düşündük.
Çocukların yeniden çocuk olmaktan öğrenci olmaya geçecekleri bu günler okul çağında görülen birçok problemin de en sık görüldüğü zamanlardır.
Eğlenceli güzel tatil günlerinin ardından yeniden erken yatmaların, erken kalkmaların, sınav stresinin ve benzeri sorumlulukların artması çocukları daha gergin ve stresli yapmakta ve bu nedenle de okul fobisi, çocukluk çağı depresyonu, altını ıslatma, diş gıcırdatma, kekemelik gibi bazı sorunlar bu dönemde daha sık ortaya çıkmaktadır.
Çocuklarının okul hazırlığı içindeki anne babaların telaşı ve stresi de buna eklenince anne babalar ile çocuklar arasındaki ilişki de daha gerilimli olabilmektedir.
Anne babaların bu dönemde çocuklarının psikolojisi hakkında daha çok bilgi sahibi olması ve empatik yaklaşması bazı sorunların çözümünü kolaylaştıracaktır. Bu nedenle bu dönemde en sık karşılaşılan problemleri sırayla ele alıp sizinle paylaşmayı istedik. Bu gün ele alacağımız konu okul korkusu.

Okul Fobisi ya da Okul Korkusu nedir?
Çocuğunuz birdenbire, bir gün okula gitmek istemez; zorlamalar karşısında sıkıntı duyar, panik içine girer, midesi bulanır, kusar, ağlar, gitmemekte direnir. Bazen zorlamalara dayanamayıp yola çıkar, ya yarı yoldan döner, ya sınıftan çıkar eve gelir. Şaşırıp kalır, ne yapacağınızı bilemezsiniz.
Başlangıç bazen de sinsidir. Ön belirtiler günlerce sürebilir. Çocuk neşesizdir, uykuya dalmakta güçlük çeker. İştahı kesilir, ödevlere karşı ilgisi azalır. Her sabah bedensel bir hastalık belirtisiyle uyanır. Başı ağrır, karnı, ağrır, midesi bulanır. Bir gün okula gitmeyeceğini bildirir. Neden olarak öğretmenden korktuğunu ya da arkadaşının kendisini rahatsız ettiğini söyleyebilir. Bazıları da tanımlayamadıkları bir korkudan söz ederler.
Çoğu zaman evde rahattırlar. Şiddetli vakalarda çocuklar evde de huzursuzdurlar. Bağlı ve bağımlı oldukları aile bireylerini (bu genellikle annedir) bir yere bırakmaz, peşinde dolaşırlar. Sürekli sıkıntı içindedirler, hiçbir şeyle oyalanamazlar. Özellikle Pazartesi sabahı, okula gitmeden önce kusma, mide ağrısı, baygınlık, bitkinlik şikâyetleriyle başlayabilir. Kız çocuklarında erkek çocuklardan biraz daha fazla görülür.
Hangi yaş grubu çocuklarda görülür?
Okul korkusu anaokuluna giden, ilkokula başlayan çocuklarda sık görülür. Ülkemizde anaokulu zorunlu olmadığından o yaşlarda hekime başvuru sayısı azdır. Ortaokul ve lise çağında da görülmektedir. Yaş büyüdükçe görülme sıklığı azalmakta ancak tedavisi daha güç olmaktadır.
Burada gözden kaçırılmaması gereken bir husus daha önce okul ilişkileri uyumlu olan bir çocukta ortaokul-lise yılları gibi geç zamanda ortaya çıkan okul sorunlarının başka psikiyatrik hastalıkların başlangıcına işaret ediyor olabileceğidir. Yine bu dönemde ortaya çıkan ergenlik sorunları veya ergenlik krizi belirtileriyle de sıkça karıştırılabilir.
Okul Fobisinin sıklığı (yaygınlığı) ne kadardır?
Batı ülkelerinde görülme sıklığı her 100 kişiden 1ile 8’i arasında değişmektedir. Ortalama bir hesapla % 5 diyebiliriz.
Okul Fobisinin Nedenleri Nelerdir?
Okul korkusunu ortaya çıkaran etkenler ne olursa olsun kaynağı genellikle anneden ayrılma korkusudur. Bu ailelerde aile bireyleri genellikle birbirlerine bağlı ve bağımlıdırlar (Burada bağlılığın olumlu bir özelliği ifade etmesine karşılık bağımlılık sağlıklı olmayan bir ilişki biçimidir). Biri ötekine veya kendisine bir şey olacak korkusu yaşar. Bu ailelerde 5 temel etkileşim biçimi çok sık görülür:
1-Anne ya da baba devamlı sıkıntı-bunaltıdan yakınmakta ve kendilerine bir şeş olacağından korkmaktadırlar.
2-Anne-baba çocuğa okulda, yolda bir şey olacağından korkmaktadırlar.
3-Anne ya da baba genel tutumlarında çocuğun kendilerine bağlı ve bağımlı kalmasını istemekte ve desteklemektedirler.
4-Çocuk kendi yokluğunda anne veya babasına bir şey olacağından ya da kendisini bırakıp gideceğinden korkmaktadır.
5-Çocuk anne ve babasının yokluğunda kendisine bir şey olacağı korkusundadır.
Bu çocukların kişilik Özelliklerinden söz edilebilir mi?
Okul korkusu geliştiren çocuklar genellikle başarı kaygısı olan, uslu, uyumlu, aşırı onay bekleyen, ailesine bağımlı çocuklardır. Bu kişilik özelliklerine sahip çocuklarda tetiği çeken bir etken hastalığı başlatır(ailede hastalık, ailede sosyoekonomik bir kriz, yeni bir kardeşin doğuşu, bir yakının ölümü, göç, okul veya öğretmen değişikliği, okulda onurunu, bedenini tehdit eden bir durum gibi).
Ailenin tutumu ne olmalıdır?
Tedavinin bir uzman tarafından sürdürülmesi aşamasında ailenin de katkısı zorunludur. Öncelikle okula gitmediğinden dolayı çocuğu suçlamaktan kaçınmalıdır. Ona bu durumun birçok çocukta görüldüğü, tedavi edilebileceği anlatılır.
Çocuğa onun okulda olduğu zamanlarda ailenin diğer bireylerinin sağlıklı, güven içinde ve mutlu oldukları mesajı dolaylı anlatımlarla sıkça verilmelidir. Onun güvenini kazandıktan sonra her ne şekilde olursa olsun okula gitmesi gerektiği, zaman geçerse bu korkuya, derslerden geri kalmış olma korkusunun ekleneceği söylenir.
Okula ailesinden biri ile gitmesi, çıkışa kadar onunla beraber okulda kalması istenir. Bunun için okulla işbirliği sağlanmalıdır.
Ailenin doğru tutumu sorunu çözer mi?
Seyrek olarak evet. Ama çoğunlukla profesyonel bir yardım almak, konunun uzmanı bir psikiyatristle birlikte durumu değerlendirmek ve gerekiyorsa ilaç tedavisi de uygulayarak çocuğun korkularını daha kolay aşmasını, bu dönemi daha kolay atlatmasını sağlamak daha sağlıklı bir tutum olacaktır.
Bu aşamada psikiyatrist bir yandan çocuğun bireysel tedavisini, davranış ve oyun tedavisi ile sürdürürken bir yandan da aileye danışmanlık hizmeti verecektir. Ailede bu durumu besleyen bir problem varsa(bağımlılık, korku, sıkıntı vs.) uzman profesyonel tarafından ele alınarak çözüme kavuşturulur.
Aile tedavisinde de yaş ne kadar küçükse tedavi başarısı o kadar iyidir ve kısa sürede çocuk okula döner.
Gerekiyorsa uzman hekimin önereceği ilaç tedavisinin uygulanmasında da ailenin özenli ve dikkatli davranması sorunun ortadan kalkması açısından önemlidir.