Cinselligi Etkileyen Faktorler – Cinsel Hayat ve Psikoloji

            CİNSELLİĞİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

  • Depresyonun cinselliğe etkisi nedir? (Depresyon cinselliği olumsuz etkiler mi? Cinsel isteksizlik mi yaratır? Ne tür depresyonlar cinselliği olumsuz etkiler? Ağır depresyonlarda daha çok mu olur? Hafif depresyonlarda da yaşanabilir mi? Kişi hangi nedenle cinsellikte uzak durur? Cinsellikten uzak durması depresyonu pekiştirir mi? mutlaka depresyon tedavisi olmak mı gerekir? Uzmana başvurmalı mıyız?)

Nerdeyse tüm psikiyatrik sorunlarda cinsellik olumsuz etkilenmekle birlikte psikiyatrik hastalıklar içinde cinselliğin en çok etkilendiği hastalık depresyondur.

Depresyonda cinsellik en çok etkilenen alanlardan biridir. Hayatın tüm alanlarına karşı genel bir isteksizlik vardır. Uyku bozulur, iştah bozulur ve cinsel isteksizlik oluşur. Cinsellik seyrekleşir ve kalitesi çok düşer.

Bazen cinselliğin olumsuz etkilenmesi kişi için yeni bir sıkıntı ve üzüntü nedeni olur ve depresyon daha da pekişir. Bazen, maskeli depresyonda olduğu gibi, cinsel işlev bozukluğu altta yatan depresyonun tek görünür belirtisi bile olabilir. Depresyonu tedavi etmeden depresyona bağlı olarak ortaya çıkmış cinsel sorunun tedavisi mümkün olmaz. Depresyonun diğer belirtileri olsun ya da olmasın bir cinsel işlev sorunu ortaya çıktığında mutlaka tedavi için uzmana başvurmak gerekir.

 

  • Kaygı bozukluğu cinselliği nasıl etkiler? (Yüksek kaygı cinsel isteksizliğe neden olur mu? Vücut şekli ile ilgili kaygılar cinselliği olumsuz etkiler mi? İşle ilgili kaygılar neden olabilir mi? Güvensizlik cinselliği olumsuz etkiler mi? Başka ne tür kaygılar cinselliği olumsuz etkiler?)

 

Kaygı artışıyla seyreden kaygı bozukluğu olarak isimlendirdiğimiz hastalıkların hepsinde cinsellik olumsuz etkilenir.

Örneğin Panik ataklarla seyreden panik bozuklukta kişi hem ilgisinin kendi bedeni ile ilgili kaygılara yoğunlaşmış olması nedeniyle cinselliği geri plana iter, hem de cinsel aktivite sırasında panik atak yaşayabileceği korkusuyla cinsellikten kaçınır.

Başka bir kaygı bozukluğu türü olan OKB’de(temizlik, titizlik takıntısı) ise kişi daha çok vücut salgılarına karşı tiksinti duyabilir. Kirleneceği kaygısıyla cinsellikten kaçınabilir.

Kişinin sürekli nedenini bilmediği bir sıkıntı hali içinde olduğu ve her an kötü bir şey olacakmış gibi hissettiği yaygın anksiyete bozukluğunda da kişi hem cinsel isteksizlik hem de ereksiyon sorunu, erken boşalma gibi sorunlar yaşayabilir sıklıkla.

            Diğer yandan işle ilgili sorunlar, ekonomik sorunlar, özgüven eksikliği sorunları, kişinin kendi fiziğini veya bedeninin bir bölümünü beğenmemesi gibi sorunlarda da cinsellik en erken ve en çok etkilenen fizyolojik işlevlerden biridir.

 

  • Fiziksel görünüm cinsel hayatı olumsuz etkileyebilir mi? (Kişinin kilolu olması cinsel hayatında özgüvensizlik yaratır mı? Sadece çok kilolu insanlar mı etkilenir? Hafif kilolu insanlar da sorun edebilir mi? Zayıflık psikolojisi de cinselliği olumsuz etkileyebilir mi? Tedavi olmak mı gerekir?)

 

Fiziksel görünüm ve cinsellik ilişkisinde iki parametre karşımıza çıkar:

            1-kişinin kendi beğenileri ve algısı,

            2- partnerinin beğenileri ve algısı.

 Eğer her ikisi de kilolu veya zayıf olma, uzun, kısa, açık ten, koyu ten gibi konularda benzer beğenilere sahipse, beğenileri uyuşuyorsa sorun yok ama farklı algı ve beğenilere sahiplerse cinsel uyum sorunları ortaya çıkar. Ancak genel olarak fazla kilolu olmanın olumsuz bir algıya neden olduğunu ve cinsel çekiciliği olumsuz etkilediğini söyleyebiliriz.

Bu konuda toplumun genel trendleri de etkili oluyor; eskiden dolgun kadınlar daha çekici kabul edilirken günümüzde normal hatta biraz zayıf kadınlar daha çekici kabul edilmektedir.

 

 

  • Özgüven eksikliği cinselliği nasıl etkiler? (Özgüven eksikliği yaşayan kişilerin cinsel hayatı olumsuz etkilenir mi? Ne tür özgüven sorunları cinsel hayata yansır? Kişinin kendini çirkin bulması cinselliği etkiler mi? Başarısızlık hissi etkileyebilir mi? Cinsel bilgi eksikliği özgüvensizliğe neden olabilir mi? Uzmana görünmek gerekir mi?)

 

Özgüven eksikliği öncelikle karşı cinsle iletişim kurma becerisini olumsuz etkileyerek bir partner, bir eş edinme imkânını kısıtlamaktadır.

Cinsel beraberlik sürecinde de özgüven eksikliği yaşayan kadın veya erkek ikili duygular yaşayarak cinselliğe odaklanamaz ve performans sorunu yaşayabilir.

Cinsel özgüven eksikliğinin temelinde çoğu zaman geçmişte yaşanmış olumsuz deneyimlerin ve cinsel travmaların etkisi vardır. Kişinin geçmişte “başarısızlık” olarak nitelediği bir olay yaşamış olması kaygıya ve özgüven eksikliğine, özgüven eksikliği ve kaygı da yeni “başarısızlıklara” yol açarak kişiyi bir kısır döngüye sokabilir. Bu durumdaki kişinin erken terapiye alınması bu kısır döngünün oluşumunu engelleyebilir.

Özellikle erkekler tarafından yapılan abartılı anlatılar da cinsel bilgi eksikliği olan insanlarda özgüven kırılmalarına neden olabilmektedir.

  • İçe dönük olmak cinselliği olumsuz etkiler mi? (İçine kapalı olmak cinsel hayatı etkiler mi? İstediklerini ifade edemeyen insanlar olumsuz etkilenebilir mi? Çekingen insanların cinsel hayatı olumsuz etkilenir mi? Kapalı iletişim cinselliği olumsuz mu etkiler? Neler yapmak gerekir? Uzmana görünmeli miyiz?)

İçe dönük, içine kapalı insanlarda da yine öncelikle karşı cinsle iletişim kurma olanağı kısıtlanır. Bu durumda cinselliği paylaşacağı bir eş edinemeyebiliyor veya beğenilerine uygun bir eşe ulaşamayabiliyor.

Öte yandan çok önemli bir husus da şu; Nitelikli bir cinselliğin ön şartı kişinin kendisini, kendi beğenilerini ve eğilimlerini ve bunun yanında da eşini, eşinin beğenilerini ve eğilimlerini iyi bilmesi, tanımasıdır. Bunun için de cinselliğin eşler arasında çok açık ve ayrıntılı konuşulması önemlidir.

Ne yazık ki ülkemizdeki özellikle kadınlar bu konuda çok baskılanmış durumda. Eşleriyle bile cinselliği konuşmaktan, hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları şeyleri söylemekten çekiniyorlar.

 Bizim toplumumuzda yıllarca birbirleriyle el yordamıyla cinsellik yaşayan ama birbirlerinin farklılıklarını hatta bedenlerini tanımayan çiftlerin sayısı hiç de az değil.

Eşlere önerim: her şeyi ama her şeyi çok açık konuşun, utanmadan, çekinmeden, sansürlemeden.

 

 

     CİNSEL HAYAT VE PSİKOLOJİ

  • Cinselliği olumsuz etkileyen psikolojik sorunlar nelerdir? (Ne tür psikolojik nedenler cinselliği olumsuz etkiler? Hangi durumlarda cinsel hayat olumsuz etkilenir? Evlilikte yaşanan sorunlar cinselliği olumsuz etkiler mi? Madde bağımlılığı etkiler mi? alkol bağımlılığının cinsel hayata etkisi nedir? Samimi olmayan ilişkiler cinselliği olumsuz mu etkiler? Fiziksel görünüm ilgili özgüven eksikliği cinsel hayatı olumsuz mu etkiler? Başka ne tür nedenler cinselliği olumsuz etkiler?)

Kişi depresifse, kaygılıysa cinsel hayatı mutlaka olumsuz etkilenir. Alkol-madde kullanımı, stresli iş ortamı, yakında yaşanmış bir stresli olay, evlilik sorunları yine cinselliği olumsuz etkiler.

  Evlilik ilişkisi mutlaka inişli çıkışlı olur, zaman zaman gerginlikler yaşanır. Mümkün olduğunca bu sorunları yatağa taşımamak en doğrusudur. Aksi durumda evlilik sorunları cinsel sorunlara, cinsel sorunlar da yeni evlilik sorunlarına yol açarak bir kısırdöngüye yol açar.

Ancak erkek egemen toplumlarda başka yaptırım gücü olmadığını düşünen kadınlar cinselliği eşlerini cezalandırma aracı olarak kullanma eğilimine kapılmaktadırlar. Bir diğer sorun da erkeklerin cinselliği paylaşılan bir güzellik gibi değil kendilerine sunulan bir şey gibi algılamalarıdır. Örneğin eşinin orgazm olup olmadığını bilmeden cinsel beraberliğini sonlandıran erkek sayısı hiç az değildir.

  • Antidepresan kullanımı cinselliği nasıl etkiler? (Antidepresan kullanımı cinselliği olumsuz etkileyebilir mi? Her antidepresan türü etkiler mi? Sadece ağır antidepresanlar mı etkiler? Cinsel isteksizlik mi oluşur? Bunun nedeni nedir? Neler yapılabilir? Uzmana mı görünmek gerekir? Doktordan başka bir ilaç isteyebilir miyiz? Ne yapmamız gerekir?)

Cinselliği etkilemeyen hatta olumlu etkileyen antidepresan ilaçlar olduğu gibi bazı antidepresanlar da cinselliği olumsuz etkileyebiliyor. Bu ilaçtan ilaca değiştiği gibi kişiden kişiye de değişebiliyor. Bir depresyon hastasının cinselliğini olumsuz etkileyen bir antidepresan bir başkasını etkilemeyebiliyor, bir diğerini ise olumlu etkileyebiliyor.

Antidepresan kullanımında özellikle geç boşalma sık karşılaşılan bir yan etkidir. Ancak titizce yapılmış ayrıntılı ve dikkatli bir değerlendirme sonucunda belirlenecek ilaç seçimi bu sorunu en aza indireceği gibi olumlu etkiler de yapabilir.

 Örneğin erken boşalma sorunu olan bir depresif hastada seçilecek uygun ilaç hem depresyonu hem de erken boşalmayı birlikte tedavi edebilir. Bu önemli çünkü erken boşalma erkeklerin yaklaşık üçte birinde görülen yaygın bir cinsel fonksiyon bozukluğudur.

Ayrıca şunu da nu belirtmek isterim; antidepresan kullanımına neden olan durum –bu ister depresyon olsun ister kaygı bozuklukları vs. olsun- cinselliği zaten olumsuz etkiler, etkilemiştir. Bunun tedavisi için kullanılan antidepresanların bir kısmı cinsel yan etkiye sahip olsa bile depresyonun veya kaygı bozukluğunun yol açtığı cinsel isteksizliği ya da işlev bozukluğunu giderdiği için toplam etki olarak kişinin cinsel yaşamında düzelme olur.

Ama ilaçtan kaynaklandığından emin olduğumuz bir cinsel yan etki varsa hekimin ilaçları yeniden düzenlemesi, ilacı değiştirmesi ya da bu yan etkiyi ortadan kaldıracak başka bir ilacı tedaviye eklemesi mümkündür

  • Cinsel olarak bastırılan kişilerde ne gibi psikolojik sorunlar görülebilir? (Cinsel hayatı olmayan kişilerde psikolojik sorunlar görülebilir mi? Stres yaşayabilirler mi? Yalnızlık psikolojisi mi yaşarlar? Düzenli bir cinsel hayatı olmayan kişi kendini nasıl hisseder? Bu durumdan nasıl etkilenir?)
  • Cinsellik temel fizyolojik işlevlerden biridir. Uyku gibi. Uyumayan ya da uyuyamayan birinde nasıl birtakım sorunlar görülüyorsa, doyum sağlayıcı bir cinsel yaşantısı olmayan birinde de kaygı artışı, sinirlilik, takıntılar, depresif duygudurum, özgüven eksikliği, motivasyon düşüklüğü, yersiz hastalık korkuları, cinsel sapmalar gibi sorunlar görülebilir.

 

  • Cinselliği sadece mekanik bir ilişki olarak algılamamamız gerekiyor. Cinsel beraberlik tenselliğin yanı sıra sosyal, ruhsal, duygusal boyutları olan bir paylaşımdır.

      Cinsel hayatı olmayan bir insanın bu alanlarda yaşayacağı eksiklik duygusu bazı sorunlar yaşamasını kaçınılmaz kılar. Kişi kendisini yalnız, değersiz hissedebilir, özgüveni zedelenebilir, sosyal ilişkilerinde çekingen, kaçıngan hale gelebilir. Aksine duygusal ve ruhsal derinliği de olan güvenilir bir cinsellik kişinin sosyal, ruhsal ve duygusal doyumuna da destek sağlar.

Daha üretken, kendisiyle barışık olur.

  • Stres cinsel yaşamı nasıl etkiler? (Stres altında olmak cinselliği etkiler mi? Hangi stresli durumlar cinselliği etkileyebilir? Maddi sorunlar cinselliği etkileyebilir mi? Hastalığa bağlı stres cinselliği olumsuz etkiler mi? İş stresi cinsel hayatı etkiler mi? Evlilikte yaşanan stres etkileyebilir mi? Başka ne tür stresli durumlar cinselliği etkiler? Ne yapmak gerekir?)

Stresin her türü cinselliği olumsuz etkiler. -İşle ilgili sorunlar, evlilik sorunları, ekonomik sorunlar, hastalıklar, sağlık sorunları vs.-

Stres birçok açıdan cinselliği olumsuz etkiler;

1-fiziksel: yorgunluk, sempatik deşarj cinsel performansı olumsuz etkiler

2-Duygusal-zihinsel: odaklanamama

3-sosyal: kişiler arası ilişkiler bozulur veya gerilir; partnerle ilişkide de sorunlar oluşur, cinsellik etkilenir

  • Cinsel tiksinti bozukluğu cinselliği nasıl etkiler? (Cinsel tiksinti bozukluğu yaşayan kişiler nasıl davranır? Nelerden kaçınırlar? Cinsel isteksizliğin daha ağır bir boyutu mudur? Cinsel hayat nasıl etkilenir? Cinsel soğukluk mu vardır? Ne yapmak gerekir? Tedavi olmak şart mıdır? Neler yapmak gerekir?)

 

Cinsel tiksinti bozukluğu cinsel isteksizlikten daha ağır bir durumu ifade eder. Cinsel tiksinti bozukluğu olanlar ya cinselliğin tümüne ya da belli bir bileşenine karşı iğrenme ve tiksinti duygusu hissederler ve doğal olarak da cinsellikten kaçınırlar.

Tedavi edilmediği zaman evlilik ilişkisini sürdürülemez hale getirir.

Kadınlarda çok daha sık görülür.

-Cinsellikle ilgili katı ve yanlış değer yargıları

-cinsellikle ilgili dini ve ahlaki değer yargılarının yanlış algılanması

-cinsel baskılar

-geçmişte yaşanmış bir cinsel travma (taciz, cinsel istismar, tecavüz)

en sık görülen nedenler arasındadır.

Beraberinde OKB, fobik bozukluklar, anksiyete bozuklukları gibi psikiyatrik sorunlar bulunabilir.

Mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Ayrıntılı ve dikkatli bir psikiyatrik değerlendirme ile altta yatan neden ya da nedenler bulunarak terapi oraya odaklanır. Cinsellikle ilgili yanlış, önyargılı ve eksik bilgiler bulunarak doğruları öğretilir. Eşlik eden anksiyeteyi azaltmaya yönelik ilaç tedavisi yararlı olur.